29 Nisan 2014 Salı

Son'a, Bir...




Son çocukta öldü yer yüzümdeki. Oyuncaklarını da astılar, 3 gün sallandı öyle.. Bir gözyaşı bulutu kabardı, gürledi, çaktı şimşeğini bir anne tokadı gibi; tatlı sert. Kalabalıklaştı gökyüzüm. Bana hep eziyet olan, bir panayıra döndü adeta. Binlerce bulut ellerine ne geçerse parçalayıp, döküyorlardı gök yüzümden, yer yüzüme.. Nefret ediyorum, ama bu panayıra aşığım. Bir İspanyol, gitarıyla ciğerlerimi kıyma makinesinden geçiriyor. Gri bir su akıyor, üstlerinde hala yanmakta olan izmaritleri, bir süper marketin şarküteri reyonuna taşıyorlar.. Aniden bir mazgal kesiyor önlerini ve onlara iğrenç olduklarını söylüyor. Oysa son çocuk öldü, ama haberi yok. Görevini tüm sadıklığıyla yerine getirip, hiç durmadan, nefes bile almadan yutuyor gri suyu ve izmaritleri. Gün ağrıyor, gölgesinin ihanetine uğramış bir keşiş dua ediyor. Belli, gece ki bulutlardan çok korkmuş dostu. Çok iyi anlaşıyorlardı birbirleriyle sessizce. Ne yazık ki ömrünü dua etmekle harcadığı tanrısıydı, dostunu ondan geri çağıran. Tüm bunları nereden biliyorum. Geçen gece rüyamda ortası delik bir yıldıza kadar uçup kenarına oturdum. Ve izliyorum buradan. Her şeyden yukarıda burası. Bildiğim her şeyden. İzliyorum ama sanırım o ölen son çocuğa bir tek ben üzülüyorum. Genç bir kadın, geçen gün öptüğü adamın hayalini kuruyor. Utanıyor, yorganı üstüne çekiyor. Utanmak ne kadar da çocukçaydı aşağıda. Bir başkaldırıydı bu aslında. Hiçbir maskeyi taşıyamayan o güzel ama sigara dumanından göremediğim bu surata sahip genç kadın. Çok içmesin.. Aşağıya inip onu öpmek istiyorum. Ama buradaki yalnızlığımı kaybetme korkusuyla arkama iyice yaslanıyorum. Çok sigara içiyor, o kadar duman var ki penceresinin önünde, artık onu göremiyorum. Gün, bağıra bağıra geliyor yeryüzünün tepesine. Binlerce ışınıyla öldüresiye dövüyor tüm bulutları. Sadece bir kaç tanesi kurtulabiliyor elinden, küfrederek kaçıyorlar. Keşişin duası kabul oluyor.. O gölgesini, bende şu lanet dumanların pencereden defolup gitmesini beklemeye başlıyorum.. Yaşlı bir kadın, oğlunun yardımıyla pençelerini takıyor. Oğlunun gittiğinden emin olduktan sonra, saksıda ki menekşesini pençelerinin tersiyle okşuyor. Uyumamı istercesine, bir pamuk oluyor adeta üstünde oturduğum şu delikli yıldız. Uyuyorum.. Saat 7 olmuş, gidip bir şeyler hazırlayıp yiyorum, sırf sigara içebilmek için. Geçen gün izlediğim filmden sevdiği adamı öldürmek zorunda kalan homoseksüel bir suikastçi geliyor aklıma, sevgilisinin kanıyla goodbye yazıp her şeyi bırakıp gidişi.. İşe gitmek için kapıyı açıyorum, yerdeki pas pas ta welcome yazıyor.. Gülümsüyorum, pas pası düzeltip adımımı atıyorum uykuma..